Egoist etik ve alturist etik
Egoizm / Egoist Ahlak
Egoist ahlak, bireyin öncelikli olarak kendi mutluluğunu, çıkarlarını ve ihtiyaçlarını gözetmesi gerektiğini savunur. Bu anlayışa göre, kişinin ahlaki yükümlülüğü başkalarının çıkarlarını değil, kendi çıkarlarını öncelemektir. Egoist bir bakış açısıyla, bir eylem ancak bireyin kendi mutluluğunu veya hazzını artırıyorsa anlamlıdır. Egoizm, kişinin kendi mutluluğu için yapması gerekenin ne olduğunu sorgularken, başkalarının yararını yalnızca kendi çıkarlarıyla örtüştüğünde dikkate alır. Yani birey, başkalarına yalnızca kendisine yararı dokunacaksa veya kendisine zarar vermeyecekse yardım etmelidir.
Egoizmin temelinde, insanın doğasının gereği olarak kendi çıkarlarını koruması gerektiği inancı yatar. Bir egoiste göre, diğer insanların çıkarlarını gözetmek bir zorunluluk değil, kendi çıkarına uyduğu sürece yapılabilir bir tercihtir. Bu bağlamda, egoizmin ana ilkesi, bireyin kendi hayatını en iyi şekilde sürdürmesi ve kendi mutluluğunu artırmasıdır. Örneğin, egoist bir bakış açısıyla bir birey, çevresine yardım ederken bile aslında kendisine bir haz veya çıkar sağlamadığı sürece bu yardımı anlamsız bulacaktır.
Rasyonel Egoizmin Prensipleri
Metninizdeki rasyonel egoizm, bireyin kısa vadeli hazlardan ziyade uzun vadeli çıkarlarına odaklanması gerektiğini savunur. Bu yaklaşım, bireyin kendisine uzun vadede en fazla mutluluk getirecek eylemleri seçmesini öğütler. Bir rasyonel egoist, yalnızca anlık hazlara değil, uzun vadede kendi refahını sürdürebileceği eylemleri önemser. Örneğin, bir baba olduğunuzu varsayalım ve elinizde çocuğunuzun ihtiyacı olan ilaçları almak için yeterli miktarda para var. Aynı zamanda, bu parayı kendiniz için gereksiz bir lüks tüketime harcayabilirsiniz. Ancak rasyonel egoizme göre, çocuğunuzun sağlığı için ilaç almak, hem çocuğunuzun acısını dindirecek hem de sizin vicdanen rahat etmenizi sağlayacaktır. Bu durumda, çocuğunuzu iyileştirmek ve kendi huzurunuzu sağlamak adına rasyonel bir şekilde ilaç almak en mantıklı seçenek olur.
Ahlaki Egoizm
Ahlaki egoizm ise bireyin, yalnızca kendi çıkarlarına hizmet eden eylemleri ahlaki olarak kabul etmesi gerektiğini savunur. Bu görüş, bir bireyin başkalarına karşı herhangi bir ahlaki yükümlülüğü olmadığını, kendi mutluluğu için ne gerekiyorsa onu yapmasının ahlaki olduğunu belirtir. Ahlaki egoizme göre, bireyin kendi çıkarlarını gözeterek eylemlerde bulunması, en doğru ve en ahlaki olan davranış biçimidir. Ancak ahlaki egoizm her zaman rasyonel değildir; bir insan kendi çıkarlarını gözetirken akılcı olmayan veya geçici hazzı artıracak eylemlerde bulunabilir.
Örneğin, ahlaki egoist bir bakış açısıyla hareket eden bir kişi, başkalarına yardım etme konusunda kendini zorunlu hissetmez. Ancak, bu yardım kendisine bir şekilde haz verecekse veya kendisi için bir tatmin kaynağı olacaksa yardım etmeyi seçebilir. Aksi durumda, başkalarının çıkarlarına hizmet eden eylemleri yapmaktan kaçınması, bu görüş açısından doğru ve ahlakidir.
Egoizm ve Günlük Yaşamdaki Örnekler
Egoizmin gündelik hayatta kendini gösterdiği pek çok örnek vardır. Örneğin, kişinin kendi sağlık ve mutluluğunu koruma adına sağlıklı beslenmesi, spor yapması ya da stresli durumlardan uzak durması egoist bir yaklaşımın sonucudur. Egoist bakış açısına göre, birey kendi sağlığına özen göstererek, uzun vadede kendisine en fazla fayda sağlayacak eylemleri gerçekleştirmiş olur. Bu tür bir egoizm, başkalarına zarar vermek anlamına gelmediği gibi, bireyin kendisini koruması ve hayatını en iyi şekilde yaşaması anlamına gelir.
Bunun yanı sıra, bir bireyin kendi zamanını başkaları için feda etmektense, kendi ilgi ve hedeflerine odaklanmayı tercih etmesi de egoizmin günlük hayattaki yansımalarındandır. Örneğin, bir öğrenci zamanını arkadaşlarıyla vakit geçirmek yerine kendi çalışmalarına ayırmayı tercih edebilir. Bu durumda egoist bir yaklaşım sergileyen öğrenci, başkalarına göre kendi başarı ve mutluluğunu önceliklendirmiş olur.
Sonuç olarak, egoizm, bireyin kendi çıkarlarını önceleyerek mutlu bir yaşam sürme anlayışıdır. Egoist ahlaka göre, bireyin hayatının merkezinde kendi mutluluğu ve çıkarları bulunmalıdır. Başkalarının mutluluğu, bireyin çıkarlarına hizmet ettiği sürece dikkate alınabilir; ancak bu, bir zorunluluk değil, bireyin kendi mutluluğuyla uyumlu olduğu sürece yapılabilir bir tercihtir. Egoizm, bireyin kendi ihtiyaçlarını anlaması ve en iyi versiyonunu yaşaması için bir yol haritası sunar.
Alturizm / Alturist Ahlak
Alturizm, bireyin kendi çıkarlarını geri plana atarak toplum veya başkaları için fedakârlık yapmasını ve bu tür eylemlerin ahlaki olarak doğru olduğunu savunan bir düşünce sistemidir. Bu anlayışa göre, kişinin kendi mutluluğu ya da çıkarından çok, başkalarının iyiliği ve toplumun yararı ön planda tutulur. Alturizm, özellikle karşılıksız iyilik yapmanın ahlaki bir erdem olduğunu vurgular. Bu bağlamda, kişinin kendi mutluluğunu ve hazzını feda ederek başkalarına yardım etmesi, hatta bu yüzden zor duruma düşmesi dahi, değerli ve övülmeye layık bir davranış olarak görülür.
Alturizmi savunan filozoflar arasında Immanuel Kant, Karl Marx ve Georg Wilhelm Friedrich Hegel gibi düşünürler vardır. Kant’a göre, ahlaki bir eylem, yalnızca iyi niyetle yapılmalı ve sonuçlarından bağımsız olarak doğru sayılmalıdır. Bu bakış açısına göre, eğer bir davranış toplumun genel yararını sağlıyorsa, bireyin kendi çıkarlarını ne kadar feda ettiği değil, toplumun bu eylemden ne kazandığı önemlidir. Örneğin, Kant’ın ünlü Kategorik İmperatif ilkesine göre, bir davranışı herkesin uygulayacağı evrensel bir yasa gibi düşünmeliyiz; böylece her birey başkalarının yararını gözeten bir ahlaki çerçeve içinde hareket edebilir.
Alturizme Örnekler
Alturizmi gündelik hayattan örneklerle somutlaştırmak gerekirse, bir soğuk kış gününde kendi montunuzu üşüyen bir başkasına vermeniz, alturist bir davranış olarak görülür. Böyle bir durumda, kendinizi soğuktan korumak yerine, montunuzu ihtiyacı olan birine vermeyi tercih etmek, kendi rahatlığınızı göz ardı ederek toplumun yararını önceliklendirmeniz anlamına gelir. Bu davranış, alturist ahlak açısından oldukça değerli bir örnektir.
Bir başka örnek olarak, iyi bir doktorun insan hayatını kurtarmak adına bazı hastalarını ücretsiz tedavi etmesi verilebilir. Alturizme göre, bu doktor kendi maddi kazancını önemsemeden, hastaların iyiliğini ve sağlığını öncelik haline getirmiş olur. Bu tür eylemler, alturizmin özündeki “diğergamlık” ya da “başkalarını düşünme” prensibiyle uyumludur.
Alturizm ve Toplum
Alturizm, toplumsal uyumun sağlanması için oldukça önemli bir etik ilkedir. Alturist düşünceye sahip bireyler, toplumun daha dayanışmacı ve yardımsever bir yapıya bürünmesine katkıda bulunur. Örneğin, bir öğretmen düşünelim: Bu öğretmen, öğrencilerinin daha iyi bir eğitim alabilmesi için ek dersler verir, hatta kimi zaman ders materyallerini kendi cebinden karşılar. Bu fedakârlık, öğretmenin kendi çıkarlarını bir kenara bırakıp toplum yararına hizmet etme isteğinin bir yansımasıdır. Alturist ahlaka göre, öğretmenin bu davranışı toplumun daha iyi bir geleceğe sahip olması için yapılmış anlamlı bir eylemdir.
sonuç
Genel manada bakıldığında egoizm/ahlaki egoizmin daha mantıklı olduğunu söylemekteyim; çünkü alturizmin bir dayanağı ve temeli yoktur. Mesela neden iyi olanın toplum yararı ve çıkar gözetmemek olduğunu göstermez ya da neden ben bu kurallara uymalıyım sorusuna bir cevap vermez. Bu eksikler ise şunu beraberinde getirir: ahlakın bağlayıcılığı ve ontolojisi problemini bize açıklayamamaktadır.
Neden ateist bir devlet yöneticisinin parayı kendi zimmetine hiç fark edilmeden geçirme şansı varken geçirmesin veya kötü bir şeyi sırf çıkarı olduğu için yapmasın? Bu durum, genel anlamda alturizmin ana problemleridir. Bunun gibi sorulara cevap veremeyen alturist ahlaka inanmak bir tık güçtür.
Ama şunu da es geçmeyeceğim: egoist ahlak da neden ahlaklı olanın mutlu eden şeyler olduğunu, yani ahlakın ontolojisi problemini açıklayamamaktadır. Ayn Rand'a göre üretmek bir erdem ve ahlaklı bir şeydir ve bunun ontolojisinin hayat olduğunu öne sürer. Bir insan üretmeden de hayatta kalabilir ve mutlu olabilir; neden böyle bir şey yapması gerekmektedir, anlaşılmamaktadır.
son.