Atatürk'ün Masonluğu

Atatürk'ün mason olup olmadığı sıkça gündeme gelmektedir. Gerek ona düşman olanlar gerek onun yolundan gidenler kendisinin masonluğu hakkında fazla şey bilmemektedir. Bu yazımda Atatürk'ün masonluğuyla alakalı siz değerli okuyuculara işin aslını göstereceğim.

Atatürk'ün Masonluğu

ATATÜRK'ÜN MASONLUĞU

Atatürk'e en çok atılan iftiralardan biri mason olduğudur. Sebebi ise 1907 yılında üye olduğu İttihat ve
Terakki Cemiyeti'nin o dönem masonlara açık olmasıydı. Bu durumu göz önünde bulundurarak Mustafa
Kemal'e bazı kesimler tarafından mason olduğu iddiası yöneltilmektedir. Ancak Mustafa Kemal, bu
cemiyetin üyesi olduğu gençlik yıllarından itibaren yapıya yönelik eleştirilerde bulunmuş, bu eleştirileri
zamanla ayrılma noktasına kadar taşımıştı.Şevket Süreyya'nın aktardığına göre, Mustafa Kemal'in İTC hakkındaki fikirleri beş temel esasa
dayanmaktaydı: Cemiyetin siyasi partiye dönüştürülmesi, ordunun siyasete karışmaması, cemiyet ile masonluk arasındaki bağın kesilmesi, cemiyet içinde eşitlik sağlanması ve din ile devlet işlerinin ayrılması. (1)

Fahrettin Altay'ın aktardığına göre 27 Ekim 1925 tarihinde Rasim Ferit isimli bir doktor Mustafa Kemal
ile görüşeceğini belirtmiş, bu kişinin mason olduğu ve söylediklerinin masonlukla ilgili hikâyeler olduğu
anlaşılmıştı. Görüşme sırasında Mustafa Kemal, "Beni de bir dönem mason yapmak istediler lakin kabul
etmedim" diyerek mason olmadığını ifade etmiştir.

Atatürk 1926 yılında katıldığı bir baloda Asaf İlbay ile poker oynarken, balonun düzenleyicilerinin masonlar
olduğu ortaya çıkmış, bunun üzerine Atatürk, "Bu balonun adını değiştirin. Bir hayır cemiyeti adını
veriniz. Ben de gelmek istiyorum." diyerek, mason organizasyonlarıyla anılmak istemediğini belirtmiştir.
Atatürk'ü bu noktada geri durduran şey, Reis-i Cumhurluğu sürdüren bir lider olarak mason teşkilatıyla
yan yana anılmak istememesidir. Asaf İlbay, bu durumu "Atatürk mason karşıtı kişilerin tesiri altında
kaldı" şeklinde yorumlamıştır(3)

Cumhuriyet'in ilanından 7 yıl sonra 1931'de Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt Anadolu
Gazetesinde mason karşıtı propaganda yapmakta(4) ve bu duruma Atatürk olumsuz bir tepki
vermemektedir. 1932 yılında Atatürk'e mason olması için teklif gelmişse de buna karşılık
Mustafa Kemal sadece teşekkür edip olayı geçiştirmiştir(5) Aynı şekilde doktor arkadaşı
Mim Kemal Öke ile olan konuşmasında da mason karşıtı tavrını göstermişti :

-Reisiniz kimdir?
-Memleket dahilinde sulh ve selamet tavsiye eden ve bütün cihana hitap ederek bu idealinin
tahakkuk ettirilmesini temenni eden zatı devlettir
-Ben bu cemiyete girmem. Ben başkalarının prensiplere değil, ancak kendi
prensiplerime uyarım...(6)

Bu konuşmayı aktaran bir diğer kişi ise Cemal Grandadır 1927'den beri Atatürk'ün uşaklığını
yapmış olan Cemal Granda hatıralarının son cildinde Atatürk'ün bir geceliğine cemiyete girip
çıktığını bir daha da uğramadığını söylemekte(7). Ancak kitabın ilk cildinde böyle bir bilgiye
rastlanmamaktadır(8)

Mahmut Esat Bozkurt'un yayınladığı "Masonlar Dinleyiniz!" isimli eserde Mustafa Kemal,
Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü gibi kişilerin mason olmadığı, mason saflarında
durmadıkları bilgisi bize aktarılmaktadır(9)

1932 yılına gelindiğindeyse H.C. Armstrong'un "Bozkurt" kitabı çıkar. Yusuf Hikmet Bayur
kitabı Mustafa Kemal'e getirir ve birlikte çevirmeye başlarlar. Eserin Türkleri küçük
düşürdüğü ve Atatürk hakkında asılsız iddialar barındırdığını(10) kanısına varan Atatürk
Akşam gazetesinde Necmettin Sadak aracılığıyla kitaba reddiye yapmaya başlarlar. 11 Aralık
1932 tarihli Akşam Gazetesinde "Mustafa Kemal hiçbir zaman farmason olmamıştı."
başlıklı haber yayınlanır.(11) Böylece görmekteyiz ki mason iftirası sadece ülke içinde değil
ülke dışında da fazlaca yaygındır. Bu cevaptan yıllar sonra 1955'te Sadi Borak bu haber
başlıklarını bir kitap halinde toplayıp yayınlamıştır(12)

Yıllar 14 Ekim 1935'i gösterince Cumhuriyet Gazetesinde "Mason Locaları Bir Emirle
Kapatıldı" başlıklı haber paylaşıldı. Haberde mason localarını İç İşleri Bakanlığından gelen
emirle kapatıldığı yazmakta(13) ancak 15 Ekim 1935'te ise bu haber kendi gazetesinden
tekzip yemiş İç İşleri Bakanlığının konuyla alakasız olduğu söylenmiştir(14) Bunun ardında yatan sebep, İbrahim Arvas'ın anlattıklarıyla açıklanabilir. Arvas'a göre, Mustafa Kemal iki zümreden hoşlanmazdı: Dönmeler ve masonlar. Atatürk bir gün Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt'u yanına
çağırır ve eline bir not vererek bu notu ezberlemesini, grup toplantısında okumasını ister. Bozkurt,
toplantıda şu cümleleri kurar: "Bizim atalarımızın mensubu bulunduğu tarikatları kapattık. Masonluk da
kökü dışarda bir Yahudi tarikatından başka bir şey değildir. Memleketimizde bunun ne işi vardır. Bunu da
grup kararıyla kapatalım." Anlatılana göre bu sözlerin ardından meclisteki masonlar telaşa kapılmış ve "LOCALARI KAPATALIM"
sesleri yükselmiştir.(15) Locaların kendi kendine kapanması düşünülemezdi; bu gelişme ancak bir siyasi
baskı, tehdit veya uzlaşmazlık sonucunda mümkün olabilirdi nitekim 1935 parti programına bakılırsa "Uluslararası örgütlerle birlikte cemiyet kurulamayacağı gibi, kökü yurt dışında olan cemiyetler kurmak da yasaktır" ibaresi yer almaktadır.(16) 1936 yılında İstanbul'da 'Zuhal Kulübü' adıyla faaliyet göstermeye başlayan ve mason çevrelerce kurulan bir dernek, doğrudan Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul teşkilatının müdahalesiyle kapattırılmıştır. Bu olay, dönemin siyasi iktidarının, özellikle kökü yurt dışına dayanan ve gizli sayılabilecek yapılanmalara karşı mesafeli bir duruş sergilediğini açıkça ortaya koymakta; mason örgütlenmelerine karşı devletin ve partinin hoşgörüsüz tavrını gözler önüne sermektedir. Bu gelişme, 1935 CHP Programı’nda belirtilen 'kökü dışarda olan cemiyetlerin yasaklanması' ilkesinin uygulamada da hayata geçirildiğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir.(17)  Tüm bu belgeler, beyanlar ve siyasi gelişmeler Atatürk'ün ve yakın çevresinin masonluk karşıtı bir tutum benimsediğini gözler önüne sermektedir. Ayrıca bugün dahi Atatürk'ün mason olduğuna dair herhangi bir mevsuk belge ortaya konamamıştır. Günümüz Türk mason üstatlarından Murat Özgen Ayfer ve Remzi Sanver de Atatürk için "Mason değildi" ifadesini kullanmıştır

Kaynakça : 
1: Şevket Süreyya Aydemir - Tek Adam s 135; Mustafa Kemal'in İTC'yi eleştirme sebeplerinden 
birisi masonların cemiyette aktif rol almasıydı. Bu eleştiri daha sonra cemiyetten ayrılmaya kadar 
gidecekti 
2: Fahrettin Altay - 10 Yıl Savaş ve Sonrası s 408 
3: Asaf İlbay - Çocukluk Arkadaşım Atatürk s 199 
4: 8 Ekim 1931 Anadolu Gazetesi; 11 Ekim 1931 Anadolu Gazetesi; 13 Ekim 1931 Anadolu Gazetesi; 
13 Ekim 1931 Milliyet Gazetesi; 18 Ekim 1931 Anadolu Gazetesi; 20 Ekim 1931 Anadolu Gazetesi; 
22 Ekim 1931 Anadolu Gazetesi;  
5: EBİS No: 01016361, Belge No: 1

6:Yedigün dergisi 1939 yılbaşı sayısı s 10

7: Cemal Granda - Atatürk'ün Uşağı İdim s 296 
8: Sinan Meydan - Yalanlar Çarpıtmalar İftiralar Panzehir s 416; Ancak "Atatürk'ün Uşağının Gizli 
Defteri" isimli yayınlanan ilk baskıda böyle bir anıya yer verilmemektedir. 
9: Mahmut Esat Bozkurt - Masonlar Dinleyiniz! s 40, 44, 53 
10: Belleten -Yusuf Hikmet Bayur - Sayı Kasım 1988, Cilt 52 - Sayı 204 Sayfalar 939-952 
11: 11 Aralık 1931 Akşam Gazetesi s 1, 2

12: Sadi Borak - Atatürk'ün Armstrong'a Cevabı s 50, 53  
13: 14 Ekim 1935 Cumhuriyet Gazetesi

14: 15 Ekim 1935 Cumhuriyet Gazetesi

15: İbrahim Arvas - Tarihi Hakikatler s 121, 122, 123 

16: CHP 1935 Parti Programı, 69. Madde, Ankara, Ulus Basımevi
17: BCA 490-1-0-0 / 611-123-1