Zamanın Ölümü

Bu şiir, zamanın geçici ve yıkıcı etkilerini, ölümün kaçınılmazlığını ve insanın yalnızlığını derin bir biçimde işler. Şiir boyunca, ölümle yaşam arasındaki ince çizgideki varoluşsal acı ve karanlık, yalnızlık ve sessizlik temaları ön plandadır. "Zaman zehirli bir meyvedir hayat dalında" gibi güçlü ifadelerle, hayatın ve ölümün kaçınılmaz döngüsüne dair derin bir felsefi bakış sunulmuştur. Şiir, ölümün ardından geriye kalan yalnızca yankılar ve suskunlukla dolu bir dünyayı tasvir eder.

Zamanın Ölümü

Zaman zehirli bir meyvedir hayat dalında,
Ölüm, kuru yaprak gibi dağıldığında,
Yeni bir çiçek yaşam uğruna solduğunda,
Kalırsın elbet sende bir başına.

Toprağın fısıldadığı sırdır insanın yalnızlığı,
Ve gökyüzü sessizce ağlar, taşıyamaz bu ıssızlığı,
Rüzgar savurur ruhun açılmayan kollarını,
Gecenin karanlığı örter yıldızların suskun ağıtlarını.

Ve zaman yutar tüm izleri, geriye kalan yalnız bir yankıdır,
Bozulur karanlığın ezberi, ölüm bedeni alır, ruhu canlandırır,
Sessizlik konuşur son düzlüğe gelince,
Ve aydınlığa doğru yürür ruhun satırları, ölüm derdi ölünce.